“Ne kadar kararırsa kararsın gökyüzü, o şom ağızlı yazarın söylediği gibi kötü olaylar olmayacaktı işte. Telefonu cebime koydum. Arabamın radyosuna uzandım. Düğmeyi çevirdim. Neşeli bir müzik doldu içeri. Kemani Tatyos Efendi’nin kürdilihicazkâr saz semaisi... Karamsarlığım dağılır gibi oldu.”
Bugünün açık radyolu alıntısı radyomuzun uzun süredir dinleyicisi olduğunu bildiğimiz ve zaman zaman konuk ettiğimiz birinden, bakalım kopya çekmeden kim tanıyacak üslûbundan.
Bugün de merhaba kâinat!
Böyle bir cümle kurmak Türkiye’nin yakın geçmişini gözetince biraz iddialı ama; en azından son birkaç yıldır hiç bu kadar aşkın, bu kadar yoğun olmamıştı program içeriklerimiz. Tüm programcılarımızın o kadar sözü birikmiş ki! Açık Radyo’nun lisansının iptal edilmesinden Apaçık Radyo’nun yayına geçmesi arasındaki sürede olanlar, bitenler, konuşulamayanlar öyle konsantre halde aktarılıyor ki… Coşan, taşan dereler gibi! Sık sık andığımız ve dün Ekonomi Politik’te de sözünü ettiğimiz gibi; “Su çatlağını buldu!”
Tabii yayın dışında bir radyo hayatı var, çeşitli bürokratik eforlarımız da sürüyor, dün akşam radyo ofisinin krokisini çizmemiz gerekti mesela; 30 yıl öncenin prosedürleri öyleymiş! Neyse ki değişen şeyler olmuş…
Test yayınına geçmemizden birkaç gün önce, yine böyle 30 yıl öncesine dönmüştük (bu aslında birkaç gün öncesi ama bu aralar zaman farklı işliyor bizim için). “Şimdi test yayınına nasıl geçiyorduk? Test yayınını İngilizce’ye nasıl çeviriyoruz tam, bilmediğimiz bir kullanım var mı?” diye soruyoruz birbirimize. Yıllardır yapmadığımız bir şey sonuçta, tam olarak nasıl olduğunu kim hatırlıyor ki? 30 yıl geçmiş üzerinden!
30 yıl önce (aslında tam yarın!) şöyle bir kolektif kurulmuştu:
13 Kasım 1995’in Gazetesi, şu an bunları yazan kuşağın da tekrar tekrar dinleyip ilham aradığı bir kayıt, sizin için de öyle olur belki!
İşte ilk Açık Gazete’den bir kesit:
Bu arada evet, Neşet Ertaş punktır bizce de.
Yarın hem Açık Gazete’de, hem Açık Dergi’de çeşitli arşiv kayıtları olduğu müjdedisini de verelim.
Hepimize mutlu yıllar,
Apaçık Radyo ekibi.
Gözlerim doldu dinlerken ilk Açık Gazete’yi. İyi ki baba oğul kendiniz etmişsiniz, iyi ki biz hepimiz de bulmuşuz güzellikleri. Kocaman ailemizin üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Binlerce teşekkür.
Nice yıllara sevgili radyom
Nice 30 yıllara
Yaşasın arşivden parçalar dinleyeceğiz yarın. Radyo biraz da zaman makinesidir. ♥️📻