İnsan gösterilmek istendiği gibi görür*
Açık Radyo’da her Çarşamba 11.00’de yayınlanan Yeryüzlerinde programında bu hafta felsefeci Nilgün Toker’i konuk ettik. Hannah Arendt'in Totalitarizmin Kaynakları kitabından yola çıkarak, dünyada yükselen “totalitarizm”i Toker’den dinledik.
Toker; Totalitarizmin alameti farikasını “bir arada yaşayan insanların atomize olması hâli” olarak tanımladı. Ve bunu becermek için “büyük bir ideolojik bütünlüğe ya da büyük bir propagandaya, bir yalana” duyulan ihtiyacı vurguladı.
“Totalitarizm”, “despotluk”, “diktatörlük” kavramlarına yakından bakarken öte yandan bu kavramların birbirleriyle ilişkilerine, birbirlerinden ayrılan yönlerine ve farklı toplumlarda ortaya çıkan deneyimlere kulak verdiğimiz programı sizlerle paylaşıyoruz.
Web Sitesinden..
Altın Saatler’de arkeolog, araştırmacı, yazar, yayıncı Nezih Başgelen ile deprem bölgesindeki tarihi miras alanlarını ve müzelerdeki yeni bilgileri konuştuk.
Antroposen Sohbetler'de biyoçeşitliliğe ithaf edilmiş 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü vesilesiyle evrim teorisinin günümüzdeki biyoçeşitliliği nasıl
anlaşılır hale getirdiği konusunda önemli çalışmalar yapan Harvardlı evrim biyologu Ernst Walter Mayr'ı yakından tanıdık.
Dünya Mirası Adalar’da psikiyatr, yazar Dr. Fatih Altınöz'le üzerinde yaşadığımız toprakları konuştuk.
Sudan Gelen’de Blueit'in kurucuları Hülya Tomak ve Müge Aydın, su tasarrufunu sözden öteye taşıdıkları su platformunu anlattı.
Dayanışma Kuşağı'nda Özlem Işıl ve Feride Eralp'le Afet için Feminist Dayanışma’nın Gıda Topluluğu’nu konuştuk.
Vakayiname’de Hakan Altınay'ın yazılarından oluşan ve İletişim Yayınları'ndan yeni çıkan Medeni’yi Prof. Fikret Adaman ile konuştuk.
İklim Kuşağı Konuşuyor’da İklim aktivistleri Anuna Dewever, Vee Kativhu ve Vanessa Nakate'nin güçlü seslerine kulak verirken, aynı zamanda dünyadaki iklim haberlerine de göz attık.
Fizan Ekspresi’nde İran’da devam eden idamlara ve ülkenin mevcut durumuna yakından baktık.
Öte yandan
Açık Gazete ekibinin gündem odaklı önerdiği makale ve analizlere ulaşmak için Açık Radyo’nun internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Haftanın Karikatürleri'nde İzel Rozental'in seçtiği ve anlattığı çizimler arasından Zafer Temoçin'in çizimi haftanın karikatürü seçildi.
Haftanın sözü
“Kaybedilecek bir oyumuz bile yok, aydınlığa çıkarılacak bir ülkemiz var.” — Aydın, sanatçı ve yazarlardan oluşan bir grup, 28 Mayıs'ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde her yurttaşı sandığa gidip oy vermeye çağırdı. (Artı Gerçek)
Efsanevi şarkıcı, müzisyen, dansçı ve oyuncu Tina Turner bu hafta 83 yaşında aramızdan ayrıldı. Açık Radyo’da sayısız kez sesine kulak verdiğimiz Turner’a hazırladığımız çalma listesiyle veda ediyor ve Turner’ın sporla ilişkisini dinlediğimiz, Burcu Biçer’in hazırlayıp sunduğu Spor Gündemi programının bu hafta yayınlanan bölümünü sizlerle paylaşıyoruz.
Radyo Şenliği, 3 Haziran’da başlıyor!
2004 yılının Mart ayında “Açık Radyo Dinleyicisini Arıyor!” şiarıyla başlayan Dinleyici Destek Projesi’nin yirmincisinde bir araya geliyoruz. Ömer Madra’nın Şenliğe Daveti’ni sizlerle paylaşıyoruz:
“Yüzyüze biraraya gelmemizi engelleyen korkunç pandemi yıllarının ardından nihayet tekrar buluşuyoruz. Dinleyici Destek Özel yayınlarımızın yirmincisi, araya giren seçim haftaları yüzünden de epey gecikmeli olarak bu sene 3 Haziran Cumartesi sabahı başlıyor ve 11 Haziran Pazar akşamı sona eriyor. (9 gün boyunca 99 saat!) Dünyada 1968 devriminin başlamasının 55. yıldönümüne denk gelen bu günlerde şenlikli bir hengâme içinde sizi, yaşanabilir, barışçıl ve demokratik bir dünya için bu cesur dönüşüm dalgasını birlikte yaratmaya ve radyonuza bir kez daha destek olmaya çağırmaktan onur ve mutluluk duyuyoruz.”
* Yeryüzlerinde’de “İktidar neden bu kadar çok medyayı kontrol etmek ister?” sorusuna felsefeci Nilgün Toker cevap veriyor: “Topluma olan biteni nasıl göreceğini ve nasıl algılayacağını öğretmeniz lazım. Bunun için eğitim bir aygıttır. Ama bu okul eğitimiyle olmaz sadece. Bunu sinemayla yaparsınız, bizdeki gibi dizilerle yaparsınız. Biz kelimelerle düşünüyoruz. Hangi kelimelere sahipseniz o kelimelerle düşünürsünüz, öyle algılarsınız. Bir şeyi görmemiz, algılamamız aynı zamanda kavrama, ele geçirme, görme, yerleştirme vb. zihnimizdeki şeylerle alakalıdır. Ve sürekli size bombardıman edilen temsillerle görmeye başlarsınız. Ve size gösterilmek istendiği gibi görürsünüz. Yani insanlar bir yalana yalan olduğu için değil, onu öylesine algıladığı için bağlanır.”